26 Eylül 2010 Pazar

3. Köprüyü Durdurmaya İstanbul'a!

Yuva Derneği 3. köprüyü durdurmak için düzenlenen kampanyalara destek veriyor. Bunun için 2 Ekim saat 20.00'de ellerinde mumlarla Boğaz kıyısında buluşacak olan İstanbullular'a katılacağız. 1 saat boyunca sahilde bekleyeceğiz. Bekleyeceğiz ki Ankara'dakiler, bize seçim şansı vermeden dayattıkları 3. köprüyü yapamayacaklarını anlasın!

Eylemin çağrı metninden:

"İstanbul'da yapılması planlanan 3. köprü projesi nedeniyle 2 milyon ağacın kesileceği ortaya çıktı. Sadece bu da değil, köprü yapılırsa su havzaları kirlenecek, hayvanların yaşam alanı yok olacak, hava kalitesi düşecek ve güçlü yağmurlarda daha fazla sel yaşanacak. 

Üstelik köprü, trafik sorununa da çözüm olmayacak. Ulaştırma uzmanları, 5 sene sonra 3. köprüde de trafik sıkışıklığı yaşanmaya başlanacağını öngörüyor. Çünkü köprü çevresi yerleşim merkezi haline gelecek, işgal edilen orman alanlarında yeni Sultanbeyli'ler oluşacak. Bugünkü trafikten muzdarip olan sürücülerin kullanmayacağı kadar kuzeyde olan köprü, kendi nüfusunu ve trafiğini yaratacak.

Peki köprüsüz çözüm mümkün mü? Elbette! Çok sayıda alternatif proje var ve her biri 3. köprü projesinden daha mantıklı, daha ucuz ve daha işe yarar. Örneğin Prof.Dr. Semih Tezcan'ın BoğazRay projesi veya TEMA'nın 2 katlı 1. köprü projesi. Sadece Marmaray projesinin bitmesini beklemek bile 3. köprüyü yapmaktan daha mantıklı. Çünkü Marmaray'ın fizibilite raporunda, proje tamamlandıktan sonra 3. köprüye gerek kalmayacağı yazıyor.



3. köprüye karşı 2 Ekim'de Boğaz'da buluşuyoruz! from 2 Milyon İstanbullu on Vimeo.





2 Ekim'de 2 milyon olursak, 3. köprü projesini DURDURABİLİRİZ!


Alternatif projelerin ayrıntılarına ve daha fazla bilgiye www.2milyonistanbullu.com adresinden ulaşabilirsiniz.





21 Eylül 2010 Salı

ALLIANOI, Arkeolojinin Çernobil'i Olmasın



18 Eylül Cumartesi günü Yuva Derneği antik kent Allianoi’deydi.

Allianoi, eşsiz bir tarihi miras. 2000 yıllık bir geçmişe sahip olan ve bunca yıldır ayakta durmayı başarmış olan bu kent, bugün Yortanlı Barajı’nın yapımı için yok edilmeye çalışılıyor. Hem de Danıştay’ın Allianoi’nin kurtuluşu anlamına gelen kararına rağmen.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun ‘yok öyle bir yer’ dediği bu tarihi ve kültürel mirası sular altında kalmaktan kurtarmak adına, 1998 yılından beri çalışmalar yapılıyor. Yıkım çalışmalarının başlaması ile günlerdir Arkeolog Dç. Dr. Ahmet Yaraş ve öğrencileri, Doğa Derneği ve  Ege Çevre Platformu (Egeçep) gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Allianoi’de nöbet tutuyorlar.

Allianoi’nin kazı çalışmalarını yürüten Ahmet Yaraş, bugünkü durumu ’21.yüzyılın tarih ve insanlık katliamı’ olarak nitelendiriyor. Kalıntıların üzerini kiremit tozu ve harç karışımı ile kaplıyorlar. Yavaş yavaş da kum dökmeye başlayacaklar ve Allianoi gözlerimizin önünde yok olacak.

Dün, Doğa Derneği eylemcileri göz altına alındılar. İnşaat alanına giriş kapıları daha da geriye alındı, cumartesi girilebilen bölgeye bugün girilemiyor. Herşey yine kapalı kapılar ardında yürütülüyor.
Allianoi’den çıkartılmış ve Bergama Müzesi'nde sergilenmekte olan ‘Su Perisi’ heykeli ise, her şeyi unutturmak adına, tadilat bahanesi ile başına poşet geçirilmiş halde tutuluyor. Müze yetkilileri, tadilatın ne zaman biteceğinin bilinmediğini söylüyorlar.   

Allianoi gibi antik kentlerin su kenarlarında olması tesadüf değil. Sular altında kalması ise şart değil! Biz tarihimizi suya gömeduralım, yanı başımızdaki komşumuz Bulgaristan Koprinka isimli baraj projesi içerisinde yer alan antik kenti ‘Seuthopolis’i kurtarmak adına para arıyor. Devletimiz ise açıkça ‘bizi arkeolojik değerler durduramayacak’ diyor.

Allianoi’nin emsal olmaması için bugün harekete geçme zamanı. Özellikle İzmir gibi yakın bölgede yaşayanların bu kenti yalnız bırakmamaları gerekiyor. Suça yerinde tanıklık edip, ses çıkarmamız lazım. Her derenin üzerine baraj kurma çabası devam ettikçe, bu katliamlar sürecek. Bugün susarsak, Alianoi’yi emsal olmaktan kurtaramazsak, yarın başka tarihi değerlerimizi de kaybedeceğiz.  

Alliano’deki yasal süreci ve gelişmeleri takip etmek için lütfen ziyaret ediniz,
Fotoğraflar: Erdem Vardar
                   Özgür Öztürk
                   http://www.ntvmsnbc.com/id/25128280/
                   http://www.ntvmsnbc.com/id/25090171/

14 Eylül 2010 Salı

Yunuslar için Acil Eylem!









Dün (12 Eylül 2010) Japonya’nın Taiji kasabasındaki kanlı koyda büyük yunus katliamının ilk adımı atıldı: 80 yunus yakalanarak koya hapsedildi. Av durdurulamazsa 1-2 gün içinde korkunç bir şekilde katledilecekler. Ve ardından her gün başka yunuslar öldürülecek, ta ki Nisan ayına, katledilen yunusların sayısı 23 bin olana dek.

Bugün dünyanın dört bir yanından insanlar, ülkelerindeki Japon Büyükelçiliklerine, Konsolosluklara e-posta gönderecek, telefon edecek ve bu katliamın başlamadan bitmesini isteyecek.

Gelin biz de bu büyük eyleme dahil olalım ve sesimizi Japonya’ya duyuralım. Japonya’ya tüm dünyanın gözlerinin üzerinde olduğunu anlatalım. Taiji’de günlerdir nöbet tutan yürekli Sea Shepherd aktivistlerini ve ölümü bekleyen 80 yunusu yalnız bırakmayalım!

Lütfen aşağıdaki maili, aşağıdaki mail adreslerine gönderelim.

***






Sayın Büyükelçi Nobuaki Tanaka,
Bu mesajı size duyarlı bir Türk vatandaşı olarak yazıyorum.

Ülkenizin Taiji kasabasındaki,  her yıl 23 bin yunusun katledilmesi ile son bulan yunus avının bu yıl da başlamak üzere olduğu haberini üzülerek almış bulunuyorum.

Üstün zekaları ve insana yakınlıkları ile bilinen yunuslar, bugün dünyada “nesli tehlike altında” olan canlılardandır ve ülkemizde de avlanması yasak türler arasındadır.

Bununla birlikte ülkemizde, yunus parklarına yönelik karşı kampanyalar artarak devam etmektedir. Türkiye'de bu parklara karşı gün geçtikçe artan bir bilinç vardır.  Dolayısıyla Taiji'de avlanan yunusların bu parklara yönlendirilme ihtimali karşısında da  binlerce kişi durmaktadır.

2010 Türkiye – Japonya Dostluk Yılı'nda, dostumuz Japonya’dan bu acı verici görüntülerin gelmesini kabullenemiyor, yunusların kanları ile suları kırmızıya dönen Taiji koyundaki bu katliamın son bulmasını istiyoruz.

 Bu nedenle, size yunusların insanların dostu olduğunu hatırlatmak ve dostumuz Japonya’yı doğa ile de dost olmaya davet ediyoruz!
Lütfen Taiji’de başlamak üzere olan katliamı durdurun!

Saygılarımla.

İsim Soyisim:
Şehir:
Meslek:




Dear Ambassador Nobuaki Tanaka, 

I am writing this message to you as a responsive Turkish citizen.  Against all my expectations, I, unfortunately, have heard that the drive hunt in Taiji/Japan has begun already that results in 23.000 dead dolphins every year.   Known as one the most intelligent and affable animals to human beings, these dolphins are among the threatened and the endangered species around the world, while their hunt is strictly prohibited in our country.   

Additionally, the number of campaigns against dolphin parks is increasing day by day, which results in progressive awareness "against" them. That is why thousands of people stand against the possibility of those hunted dolphins in Taiji to be sold out to those parks around the world. 

We cannot stand those painful images from our ally Japan, especially in the "Japan Year 2010 in Turkey".
Therefore, we want this blood bath of dolphins to come to an end in that very cove of Taiji. 

 For this aim, we would like to remind you the friendship tie between the dolphins and the human beings once again, and invite our ally Japan to associate with nature first .

 Please stop the massacre that is about to being in Taiji! 

Best regards,

Name/Surname:
City:
Occupation: