28 Ekim 2010 Perşembe

Kandırılamayan Başbakan

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Ekim 2010 tarihli AKP grup konuşmasından . Yorumsuz!
"....biliyorsunuz Ilısu Barajıyla ilgili çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Ve Hasankeyf'le ilgili çok tabi dedikodular, şunlar bunlar yapıldı.         Ama şimdi oradaki köyü TOKİ gayet güzel bir şekilde çok farklı bir oradaki yere taşımak suretiyle, yerel mimariyle orada inşa etti. İnşallah onun da aynı gün Şanlıurfa'daki açılışların öncesinde açılışlarını yapacağız. Bunun saati 11'de de oranın açılışını inşallah yapacağız. Aynı zamanda da barajın çalışmalarını gözden geçireceğiz. Tabi bazı çevreler, Ilısu Barajının yapımına engel olmanın hala gayreti içindeler. Avrupalıları kandırdılar, ama sıkıntıları bizi kandıramıyorlar. Çünkü biz bunu yapmakta kararlıyız, bunu yapacak gücümüz var ve kararımızı verdik, süreci hızla başlattık ve şu anda çalışmalar da hızla devam ediyor. İnşallah Ilusu, Türkiye'nin en zengin, en büyük barajlarından bir tanesi olacak. İlk 3'ün içinde inşallah yer alacak kapasitede bir baraja sahip olacağız. Ve çevre, Mardin'iyle, Batman'ıyla bütün o çevre inşallah farklı güzelliklere, denizin adeta geldiği bir bölge haline orası dönüşmüş olacak. Çevrecilik açısından güzel bir yer olmuş olacak. Aynı zamanda da tabi ki artık su akar Türk bakar olmayacağız, su akar Türk yapar diyeceğiz ve yolculuğumuzu da böyle devam ettireceğiz."

26 Ekim 2010 Salı

Borusan'ın Yok Ettiği Çoruh Aksu Vadisi için 1 Kasım'da Operaya

Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu'ndan:

Onlar kuşların kelebeklerin kanat çırpışını, rüzgarla dans edisini, öldürdükleri balıkların nasıl su balesi yaptığını görmezler, kuruttukları derelerin çoşkun sesini duymazlar ve kuşların seslerini dinlemezler. Çünkü onlar sanatı kültürü sadece şehirlerde kapalı salonlarda yapılır sanırlar. Ancak bilmeliyiz ki; boldorozlar vadiden indiklerinde, yaban hayvanlar öfkelendiğinde  ve Aksulular  isyan ettiğinde artık BORUSAN son konserini veriyor olucak!..

Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olduğu için "Kamp yapanların ve vadi halkının yüksek sesle müzik dinlemesinin bile yasak olduğu”, zengin bir biyoçeşitlilige sahip bir sit alanı ve dünya ölçeğinde korunması gereken 305 Önemli Doğa Alanı'ndan (ÖDA) biri olan Çoruh Aksu Vadisi, Çevre ve Orman Bakanlığının, yerel halkın doğa hakkını ve yasaları ihlal ederek 49 yıllığına sattığı “Sanatın ve Çevrenin Dostu” olduğunu iddia eden BORUSAN tarafından dereleri ve tüm canlılarıyla birlikte yok ediliyor…

Patlatılan dinamitlerle HES (Hidro elektrik santral) tünellerinden çıkan on binlerce ton moloz dere yatağına döküldü. Bu molozla önce dere yatağında herkesin ortak kullanımındaki ceviz, meyve ağaçları, meralar ve canlı yaşamı son buldu. Bunu kırmızı benekli alabalıkların ve su samurlarının ölümü izledi. Yasadışı yürüyen bu inşaatlar bitmedikçe sıra diğer canlılara ve bize gelecek. Santraller bittiğinde suyumuz yatağından özgürce akmak yerine kilometrelerce uzunluğundaki tünellerle başka yerlere taşınacak. HES’in 15-20 senelik ömrü bittiğinde ise derelerden geriye bataklık kalacak. Bu da buradaki insan yaşamıyla birlikte boz ayıdan vaşağa, yaban horozundan dağ keçisine diğer tüm canlıların da yok olması anlamına geliyor...

Yaşam alanlarının yok edilmesine karşı Çoruh Aksu Vadisi köylüleri uzun süredir örnek gösterilecek bir mücadele veriyor. Coğrafyanın her bir yanına dağılmış Aksu'lular yaşam alanlarını savunmak için doğdukları vadiye akın ediyor, yapılması planlanan HES talanına karşı direniş gösteriyor…

Aksu vadisini yerle bir eden BORUSAN sanata verdiği sözde önemi ne yazık ki YAŞAMA vermiyor. Suyumuzu, toprağımızı canlı yaşamını yok etmekte bir an olsun tereddüt etmiyor. Gitmeli ve görmelisiniz! Aksu Vadisinin ağaçları, çoşkun Çoruh ve kırmızı benekli alabalık can çekişiyor. BORUSAN Aksu Vadisindeki talanını aralıksız sürdürmeye devam ediyor.

Bizler Çoruh Aksu Vadisini HES ile yok etmeye çalışan BORUSAN'ın peşini bırakmayacağız. BORUSAN vadimizi terk edene kadar “Sanatın ve Çevrenin Dostu, Sosyal Sorumluluk Sahibi, vs.” kisvesinin ardında vadimizi yok eden BORUSANı her ortamda deşifre edeceğiz, ipliğini pazara çıkaracağız…

Borusan Quartet 1 KASIM saat 20:00’de Süreyya Operası'nda konser verirken dışarıda BORUSAN’ın doğa katliamını fotoğraflarıyla afişe edeceğiz…

SON IRMAK DOĞA ORKESTRASI da bir konserle Çoruh Aksu Vadisine destek olacak…

Tarih: 1 Kasım 2010 Pazartesi 19:00 -21:00 Basın Açıklaması ve Konser
Yer: Kadıköy - Süreyya Operası Önü, Bahariye Caddesi Caferağa Mahallesi No:29 Kadıköy

Not: 28 Ekim Persembe 14:00 - 15:00 arasi Yaşam Radyo 89.4 EKOTOPYA programında Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu’ndan Hanifi Aksu ile Mehmet Durmaz ve Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan Eren Dağıstanlı Aksu’daki son durum ve gelişmeler hakkında bilgi verecekler.

25 Ekim 2010 Pazartesi

Nükleer Karşıtı Aktivistler için Dayanışma Eylemine Çağrı



Aşağıda Yeşiller'den gelen çağrı metni var. Söz konusu eyleme Yuva Derneği'nden de bir aktivist katılmış ve 10 Ekim'de Ayvalık adliyesinde ifade vermişti.






Sevgili nukleer karsitlari,


6 Temmuz 2010 gunu nukleer anlasmanin gorusulmesi oncesinde Greenpeace, Yesiller Partisi, Kuresel Eylem Grubu, Mersin Nukleer Karsiti Platformu ve Sinop Cevre Platformu olarak Turkiye Buyuk Millet Meclisi içinde, topladigimiz 170.000 imzayi teslim etmek üzere toplanmistik. Bildiginiz gibi bu eyleme katilan 58 aktivist hakkinda 2911 sayili Toplanti ve Gosteri Yuruyusleri Kanunu'na muhalefetten dava acildi. Savci bizler hakkinda Madde 32/1'e gore 6 aydan 3 yila kadar hapis cezası istiyor.

Bugune dek yapilan benzer nukleer karsiti eylemlerde genellikle dava yoluna gitmeyen devletin bu kez 58 kisiyi yargilamaya karar vermesinin ne anlama geldigini biz de merak ediyoruz. Beraat edecegimizi umuyoruz. Ama bunun icin nukleer karsitlarinin ve toplumun genis kesimlerininm destegine ihtiyacimiz var.

Davanin ilk durusmasi 28 Ekim Persembe sabahi 8:30'da Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapilacak. 

Dava sirasinda ve sonrasinda Ankara Adalet Sarayi onunde dayanisma amaciyla toplanacak olan destekciler "Hepimiz Nukleere Karsiyiz, Bizi de Yargilayin" diyecek ve bir de basin aciklamasi yapacaklar.

Bunun icin butun nukleer karsitlarini Persembe gunu Ankara adliyesinin onunde bulusmaya cagiriyoruz.

Akkuyu'ya da, Sinop'a da nukleer santral yaptirmamak ve nukleer karsitlarinin kararliligini bir kez daha gostermemek icin Persembe gunu Ankara'da bulusalim.

YER: Ankara Adalet Sarayi onu - Ataturk Bulvari No : 52 Sihhiye - Ankara (DTCF'nin karsisi)
TARIH: 28 Ekim 2010 Persembe
SAAT : 8:30



Sevgi ve selamlarimla.

Umit Sahin
Yesiller Partisi Es Sozcusu

NOT: LUTFEN BU CAGRIYI YAYGINLASTIRALIM

22 Ekim 2010 Cuma

Harika Haber: İkizdere Artık SİT Alanı

Bianet'ten:

Trabzon Koruma Müdürlüğü, Rize'deki İkizdere Vadisi'ni SİT alanı olarak kabul etti. Hidroelektrik santral projelerine karşı mücadele eden İkizdere Derneği "Bugün HES'lerin pençesinden kurtulduğumuz gündür" dedi.
Rize - BİA Haber Merkezi
22 Ekim 2010, Cuma
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü, Rize'deki İkizdere Vadisi'ni "SİT alanı" olarak olarak ilan etti.
Kararı duyuran, bölgede hidroelektrik santralleri (HES) ve maden ocağı projelerine karşı mücadele eden İkizdere Derneği açıklamasında şöyle dedi:
"Bugün; HES'lerin pençesinden kurtulduğumuz, yeşilimizi ve doğamızı geleceğe armağan ettiğimiz gündür. Maden ocaklarıyla kesilecek binlerce ağacı çocuklarımıza emanet ettiğimiz gündür."
Dernek, bu kararda bölge halkının ve sivil toplum örgütlerinin mücadelesinin etkili o0lduğunu da belirtti.
Ağustos ayında, Rize İdare Mahkemesi, İkizdere Vadisi üzerinde yapımı planlanan 110 megavat kurulu gücündeki Dereköy Regülatörü ve Demirkapı Hidroelektrik Santrali (HES) projesi için "olumlu" diyen bakanlık raporunu iptal etmişti. (TK)

Kozak için Katkı Veren Herkese Teşekkürler


Kozak için Egeçep'in çağrısı ile katıldığımız imece amacına ulaştı ve keşif için gerekli para toplandı. Egeçep tarafından toplanan iki bin dokuz yüz liranın yaklaşık 400 lirasını biz sağlamış olduk. Katkı veren herkese çok teşekkürler.

Çok Sevgili Arkadaşlarımız,
Çok önemli bir işi başarmanın mutluluğuyla sesleniyoruz sizlere. 
Bergama Ovacık'taki 2. atık havuzu ÇED raporu iptali için açtığımız davada  mahkemece keşif avansı olarak istenen 5000TL.yı imece usulüyle topladık...Kozak kazılmasın diye İmeceevindenYuvarlakçay'a, Kazdağları'na  kadar geniş bir yelpazeden katılımla toplam 29 arkadaşımız 2907.00TL. bağışta bulundular .Çok sayıda İzmir'li hekim arkadaşımızın katkılarını özellikle belirtmeliyim. Bana adresini yazan bütün arkadaşlarımıza alındı makbuzları postayla gönderildi.
Kısa süre içinde imece usulü 2900 TL.nin EGEÇEP hesabına yatırılması gerçekten umut verici. 
2000TLyi Ovacık 2. atık havuzu için kullandık. Kalan 900TLyi yeni bağışlarla çoğaltıp yine Kozak'taki Uyuzkaya ÇED davası (İzmir 1.İd.Mah 2009/1630 E.) keşif ücreti  (5.000,00TL).için kullanacağız. Az ya da çok demeden katkılarınızı bekliyoruz. Zaten bu mücadele ortaklaşarak ve dayanışma ile yürüyebilir, öyle değil mi?

Ovacık 2.
 Atık Depolama Tesisi ÇED davası keşif avansı  yatırıldı. Katkı yapanlar:

2000TL. Egeçep
1000TL. İzmir-Bergama-Eşme-Sivrihisar-Havran/Küçükdere Elele Hareketi
1000TL. Metallurji Mühendisleri Odası
1000TL. Jeoloji Mühendisleri Odası
Toplam : 5.000,00 TL.
 
Artık bu dava sizin davanız oldu. Para yatırdınız, emek verdiniz, kaygı duydunuz. Davayı takip edelim, keşfe gidelim hep birlikte, duruşmalara katılalım.
Geleceğimizi, yaşam alanlarımızı koruyan; katkısı olan herkese selam olsun.
 Oya Otyıldız
 EGEÇEP Derneği saymanı
İş Bankası Konak Şubesi (Sube no: 3408)
Egeçep Derneği hesabı
Hesap no:   2195644
IBAN:  TR 48 000 64 00000 13408 2195644

(Bagıslarınızı Kozak için notuyla yapmanızı rica ediyoruz)

14 Ekim 2010 Perşembe

Kozak Yaylası için ACİL İmece Başlatıyoruz

Adını bile utanmadan yayladan alan Koza Madencilik (hepinizin bildiği Bergama siyanürlü altın madenini çalıştıran) şimdi fıstık çamlarıyla kaplı bir cennet olan Kozak Yaylası'na el attı. (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19706).

Ve BUGÜN, 14 Ekim 2010'da, Koza Madencilik'in hisse senetleri borsada bir günde tam yüzde 3 değer kazanarak rekor kırdı. Altının fiyatı artıyor, treni kaçırmayın, hemen internetten Koza Madencilik hissesi alarak paranıza para katın.

Ya da...

Artık bu hayatta nerede durduğumuza karar vermenin vakti geldi!

Aşağıda Egeçep'ten gelen çağrı var. İş acele ve çok önemli. Havaleyi internet bankacılığı ile de kolayca yapabilirsiniz. En küçük katkı bile çok değerli. Destek verdiğinizde bizimle paylaşırsanız (yuvauyelik@gmail.com) desteklerinin açıklanmasına izin verenlerin isimlerini blogumuzda da duyurmak istiyoruz.

"Sevgili Arkadaşlar,
Kozak yaylası kazılmasın diye açtığımız davaların keşif avansını tüm uzatmalara rağmen yatıramadık. Kozak Yaylası davalarından ikisi için 5x2=10.000,00 TL. keşif avansı istenmişti.
En son Ovacık 2.Atık Depolama Tesisi (yani 2. atık havuzu) ÇED dosyası için 5.000,00 TL. keşif avansının 10 günlük kesin süre içinde yatırılması kararı geldi. Sürenin son günü 01.10.2010 Cuma günü. Yani toplam 15.000,00 TL. keşif avansı yatırmamız gerekiyordu, bu parayı yatıramadık.

Keşif avansları yatırılmadığı sürece keşfe gidilemeyecek, keşfe gidilemezse yürütmeyi durdurma kararı çıkmayacak, davalar bitmeyecek.
Şimdi acilen imece usulüyle para toplama zamanıdır. Kozak'ı önemseyenler, kazılmasını istemeyenler, yaşam alanlarını savunanlar, Kozaklılar, muhtarlar....ülkemizin her yanındaki Ovacık madeni konusunda tarafını yaşamın savunulması yanında ifade edenler, herkes, gücünün yettiğince katkıda bulunmalı. Küçük katkılarınız büyük sonuçlar doğuracaktır."

2. atık havuzu Kozak için yapıldı, ÇED'i iptal ettirirsek Kozak Yaylası'nı kazamazlar!

Son durum;
Daha önce tebligata rağmen 5.000,00 TL. keşif avansını yatıramadıkları için, son kez kesin olarak 15 gün süre tanınmış. "Bu sürenin uzatılmayacağı, verilen süre içinde keşif avansı yatırılmazsa, yürütmeyi durdurma konusunda dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceği " ihtarı yapılmış durumda.

10 gün içinde bu parayı toplamamız gerekiyor.

İş Bankası Konak Şubesi (Sube no: 3408)
Egeçep Derneği hesabı
Hesap no: 2195644
IBAN: TR 48 000 64 00000 13408 2195644
("Kozak için, Yuva için" açıklamasını koyarsanız daha iyi olur. Yapılan bütün katkıların alındı makbuzları kesilip katkı sahiplerine posta ile gönderilecektir.Bunun için ''oyaotyildiz@yahoo.com''a mektup adreslerinizi yazmanız rica olunur)

10 Ekim 2010 Pazar

Biz Korktuk Dostlar, Oysa Kahraman Olmalıydık

Daha fazla aktiviste ihtiyacımız var, daha fazla yaşama inisiyatifini eline almaktan korkmayan insana.


Bugün Allianoi'deydim. Bugün orada olmaktan utandım. 1000 kişinin üstünde insandık. Biz baktık, onlar kürekledi. Biz baktık, onlar doldurdu. Geçmişi, kültürel sermayemizi, güzellikleri gözümüzün önünde gömdüler. BİZ müdahale etmeye KORKTUK.


Oysa önümüzde 3-5 jandarma, 10 -15 işçi vardı. Neydi bizi durduran, neydi organizatörlerin insanları bir aşağı bir yukarı yürütüp sonra müzeye götürmelerine sebep olan? Eylem disiplini dediler, program böyle dediler, haklısınız ama dediler, ezberlerini bozmadılar. YAZIKLAR OLSUN!


Günlerden Pazar olmasına, bugün orada kitlesel bir eylem olacağını bilmelerine rağmen, onlar korkmadılar, işçileri, vinçleri çalıştırmaya devam ettiler. Bizse yıkık bir çitin arkasında onlar yokmuş gibi davrandık, arkamızı döndük, ordaydık ama televizyonda kendimizi seyrediyorduk ancak!





"Gösteri" yapmanın ayrı yeri ve zamanı vardır, doğrudan eylem yapmanın ayrı. Bugün Allianoi'de yürüyüş yapmak, elele tutuşup basına poz vermek  duyarlılığımızı göstermedi, olsa olsa yaşadığı yere, hayata sahip çıkma iddiasındaki insanlar olarak bizi küçük düşürdü. Duyarlılık göstermenin zamanı değildi dostlar, DİRENİŞ göstermenin, müdahil olmanın zamanıydı.


Allianoi kaybedilmiş bir dava, evet. İçeri girsek, Allianoi'yi işgal etsek, bir günlüğüne işi durdursak da bir şey değişmeyecekti, yarısını çoktan doldurmuşlardı, evet. Ama Allianoi'ye son görevimiz böyle olmamalıydı. Allianoi'ye ve hemen yakın dönemde karşımıza çıkacak nicelerine karşı boynumuz bükük ayrıldık bugün oradan.


Seattle'da yakılan ateşi devam ettirecek, bugün tüm dünyada harekete geçen 350 ruhunu yaşamının  her gününe yayacak kahramanlara ihtiyacımız var. Bugün Dünyamızın, yuvamızın, hepimizin kahraman olmasına ihtiyacı var.


Erdem Vardar

9 Ekim 2010 Cumartesi

Ayvalık İklim için İş Başında!


183 ülkede 7.000’den fazla iklim değişikliği etkinliği

Bugün, Ayvalık'ta yaşayan Yuva Derneği gönüllüleri olarak, iklim değişikliğiyle mücadele için bir günlük bir etkinlik olan “Küresel Eylemce”ye katıldık. Bu belki de tarihteki en geniş katılımlı çevre eylemi.

Begonvil yapraklarıyla 350 yazıp, sonrasında bu yaprakları kompost yapımında kullandık.



Hep birlikte organik atıklardan gübre, yani kompost yaptık. Yemek artıkları, meyve, sebze gibi evlerimizden çıkan organik atıkların basit ve ucuz bir şekilde nasıl kaliteli organik gübreye dönüştürülebileceğini uygulayarak öğrendik.

Yiyecek artıklarını çöplüğe göndermek hem parayı sokağa atmak, hem de havaya karbondioksitten 20 kez daha zararlı olan metan gazı salmak demek. Çöp arabasının onları gelip evden alması için yaktığı benzin de cabası.

Siyasetçiler hala, iklim değişikliğini önlemek için Türkiye’nin üstüne düşeni yapıp yapmaması konusunda tartışıyor olabilirler. Ancak biz yurttaşlar olarak çözüm için harekete geçtik bile!

Güneş paneli kurulumundan ağaç dikimine kadar çeşitlilik gösteren “eylemceler”  açık bir mesaj göndermek için düzenleniyorlar: iklim değişikliğini çözmek için halk çalışmaya başladı, aynısını siyasetçiler de yapmalı!

350.org’un düzenlediği Küresel Eylemce’de öne çıkanlar:

  • İstanbul’da, 10 Ekim’de Galatasaray’dan başlayıp Taksim’e kadar müzikli, eğlenceli bir yürüyüş yapılıyor. Ardından Taksim Gezi parkında şenlik, sergiler ve konuşmalar olacak.
  • Ankara’da, Antalya’da, Bursa’da, Eskişehir’de, Yalova’da, İzmir’de, Trabzon’da, Edirne’de ve Adana’da yüzlerce bisikletli yerel yönetimlerinden bisiklet yolları istemek için sokaklara çıkıyor.
  • Amerika’da, Atlanta’da bir kilisenin ısı izolasyonunun yapılmasından Kaliforniya’da bir hip-hop gösterisine kadar 1200’den fazla etkinlik yapılıyor,
  • Çin ve Hindistan’da 300’den fazla üniversite, öğrencilerin temiz enerji konusunda yarıştıkları Büyük Enerji Yarışı kapsamında gösteriler düzenliyor,
  • Meksiko şehrinde, Belediye Başkanı karbon emisyonlarının gelecek sene içerisinde yüzde 10 azaltılacağına dair bir taahhütname imzaladı ve güneş enerjisi kullanılarak düzenlenen bir festivale katılıyor.
  • Rusya ve Hırvatistan’da, 10/10/10’da(10 ekim 2010), 10 000’den fazla okul ağaç dikiyor
Organizatörler Küresel Eylemce sırasında yurttaşların 100 000’den fazla ağaç dikeceğini, yüzlerce ev ve binanın ısı izolasyonunu yapacaklarını, 2 000 kilometreden fazla bisiklet kullanacaklarını, 1 000 kilometrelik bir kıyı şeridini temizleyeceklerini ve birçok başka iş yapacaklarını tahmin ediyor.

Yuva Derneği olarak diyoruz ki: “Ayvalık gibi küçük şehirlerin de yapabileceği çok şey var. Örneğin belediyeler evde kompost yapabilmeleri için halka ucuza hava geçirmeyen bidonlar dağıtabilir veya atıkları ayrı toplayarak kendisi gübre üretebilir. Bisiklet yolları yaparak ve belli bölgeleri araç trafiğine kısıtlı hale getirerek özel araç yerine bisiklet kullanımını teşvik edebilir. Plastik poşetleri yasaklayarak bez torbaya geçişi kolaylaştırabilir.”


350.org adını, iklim değişikliğinin geri dönülemez noktaya ulaşmaması için atmosferdeki karbondioksit miktarının üst sınırı olan 350 ppm’den alıyor. Amerikalı çevreci yazar Bill Mckibben’ın öncülük ettiği küresel iklim değişikliği hareketi, geçtiğimiz yıl da tarihteki en geniş katılımlı çevre eylemini örgütlemişti.
  

6 Ekim 2010 Çarşamba

"Tarihi Suç"a tanıklık etmeye, Allianoi'ye

Daha önce çağrısını yaptığımız fakat sonradan iptal edilen Allianoi eylemi 10 Ekim Pazar günü daha geniş katılımla gerçekleşiyor. Yuva Derneği de bu eyleme destek verecek. Pazar günü saat 9:30'da Ayvalık-Cunda yolundaki Dia önünde buluşuyoruz ve buradan kalkacak otobüslerle Allianoi'ye giderek Türkiye'nin dört bir yanından gelen yaşam ve kültür savunucularına katılıyoruz. Lütfen katılım durumunuzu güncelleyiniz

Allianoi Girişim Grubu'ndan

" MUĞLA'nın Yatağan İlçesi'ndeki Çine Çayı üzerinde bulunan Roma dönemine ait 2 bin 300 yıllık tarihi İncekemer Köprüsü, baraj suları altında kalacağı gerekçesiyle kil, toprak ve kaya parçalarıyla örtülmeye başlandı. Muğla Anıtlar Kurulu’nun önerisi ile hayata geçirilen proje, daha önce İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki Yortanlı Barajı'nın suları altında kalacak olan Allianoi Antik Kenti’nde uygulanmış ve tartışmalara neden olmuştu. Yapımına 1995 yılında başlanan ve ödenek sıkıntısı nedeniyle yapımı yılan hikayesine dönen Çine Barajı tamamlandı. Baraj, ufak tefek eksikliklerin giderilmesinin ardından 10 Ekim'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı törenle su tutmaya başlayacak. Çine Barajı inşaatını yapan yüklenici firma Özkar İnşaat ile ortaklaşa çalışmalar sırasında, 40 metre uzunluk, 2 metre genişliğindeki beş kemerli tarihi köprünün temel kısımındaki künkler (su geçişini sağlayan kanallar) çıkartıldı. Künklerin Muğla Müze Müdürlüğü'ne teslim edileceği bildirildi.Özkar İnşaat yetkilisi İnşaat Mühendisi İbrahim Öztürk, tarihi köprünün kille kaplandıktan sonra kaya ve toprak ile üzerinin örtüleceğini söyledi. Benzer uygulama İzmir Bergama'daki Allianoi Antik Kenti'nde uygulanmıştı” dedi”… Bugün en önemli haber bu. Allianoi bir ilk değil. Mücadelenin mutlaka devam etmesi gerekiyor. Artık her şey bitti dendiği anda yenilgi başlayacak. Bizimle yok edecekler bilgiyi. Geçmişi silecekler bu ülke insanının defterinden. Aklında dün olmayan dünle tanışmayan geleceği bulamayacak birlikte. Tarih ve kültür için asimilasyon politikası. Allianoi bir denemeydi. Allianoi’da işin nasıl yapılacağı öğrenildi. Allianoi’da vinçler, kürekler çalıştı hızla. Allianoi’da umudu kırmak için kapandı tüm kapılar. Ülkenin insanları karşı karşıya bırakılmak isteniyor. Dünya kültür mirası listeleri, imzalanan anlaşmalar ve niceleri…ortak geçmiş ve gelecek anlık hevesler uğruna yok ediliyor… Sesimizi duyan var mı? Orada kimse var mı?.. ALLIANOI’A 10 EKİM’DE KUM YERİNE BEDEN OLMAYA!..MUĞLA’DA 2300 YILLIK KÖPRÜYÜ GÖMENLERLE ALLIANOI’DAKİ KUM AYNI!!!.. AYNI!!..AYNI!!..AYNI!!.. RİZE, ALLIANOI, SENOZ, MUNZUR, RİZE, ARTVİN,ALLIANOI … AYNI!!..AYNI!!..AYNI!!.. HASANKEYF, SAKLIKENT, YUVARLAKÇAY, ALLIANOI… AYNI!!..AYNI!!..AYNI!!..AYNI!!..AYNI!!..