Daha fazla aktiviste ihtiyacımız var, daha fazla yaşama inisiyatifini eline almaktan korkmayan insana.
Bugün Allianoi'deydim. Bugün orada olmaktan utandım. 1000 kişinin üstünde insandık. Biz baktık, onlar kürekledi. Biz baktık, onlar doldurdu. Geçmişi, kültürel sermayemizi, güzellikleri gözümüzün önünde gömdüler. BİZ müdahale etmeye KORKTUK.
Oysa önümüzde 3-5 jandarma, 10 -15 işçi vardı. Neydi bizi durduran, neydi organizatörlerin insanları bir aşağı bir yukarı yürütüp sonra müzeye götürmelerine sebep olan? Eylem disiplini dediler, program böyle dediler, haklısınız ama dediler, ezberlerini bozmadılar. YAZIKLAR OLSUN!
Günlerden Pazar olmasına, bugün orada kitlesel bir eylem olacağını bilmelerine rağmen, onlar korkmadılar, işçileri, vinçleri çalıştırmaya devam ettiler. Bizse yıkık bir çitin arkasında onlar yokmuş gibi davrandık, arkamızı döndük, ordaydık ama televizyonda kendimizi seyrediyorduk ancak!
"Gösteri" yapmanın ayrı yeri ve zamanı vardır, doğrudan eylem yapmanın ayrı. Bugün Allianoi'de yürüyüş yapmak, elele tutuşup basına poz vermek duyarlılığımızı göstermedi, olsa olsa yaşadığı yere, hayata sahip çıkma iddiasındaki insanlar olarak bizi küçük düşürdü. Duyarlılık göstermenin zamanı değildi dostlar, DİRENİŞ göstermenin, müdahil olmanın zamanıydı.
Allianoi kaybedilmiş bir dava, evet. İçeri girsek, Allianoi'yi işgal etsek, bir günlüğüne işi durdursak da bir şey değişmeyecekti, yarısını çoktan doldurmuşlardı, evet. Ama Allianoi'ye son görevimiz böyle olmamalıydı. Allianoi'ye ve hemen yakın dönemde karşımıza çıkacak nicelerine karşı boynumuz bükük ayrıldık bugün oradan.
Seattle'da yakılan ateşi devam ettirecek, bugün tüm dünyada harekete geçen 350 ruhunu yaşamının her gününe yayacak kahramanlara ihtiyacımız var. Bugün Dünyamızın, yuvamızın, hepimizin kahraman olmasına ihtiyacı var.
Erdem Vardar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder